INHALT
Artikel | |||
---|---|---|---|
Burak GÜMÜŞ Steinmeiers Symbolpolitik im Integrationsbereich | 1 | ||
ZusammenfassungAus historischen Gründen hat der deutsche Bundespräsident im Gegensatz zu seinen USamerikanischen, französischen, türkischen oder russischen Amtskollegen deutlich weniger politische Machtbefugnisse. Daher verbleiben ihm symbolpolitische Mittel wie die präsidentielle Reden, Einladungen, offizielle Empfänge und Besuche als einzige Möglichkeit, gewissen politischen Einfluss auf die deutsche Politik auszuüben. Nichtsdestotrotz eröffnet die raffinierte Benutzung dieser weniger symbolischer Mittel Möglichkeiten für die aktive Mitgestaltung realer deutscher Politik wie bei der Koordinierung der zivilgesellschaftlichen Netzwerke der Migranten-Organisationen im Bereich der Integrationspolitik und des Kampfes gegen den Rechtsradikalismus. Dieser Artikel diskutiert sowohl symbolische Mittel als auch reale politische Kräfte des deutschen Bundespräsidenten Frank-Walter Steinmeier und die Verflechtung zwischen diesen. Schlagwörter: Deutscher Bundespräsident, Frank-Walter Steinmeier, Integrationspolitik, Symbolpolitik PDF File: Steinmeiers Symbolpolitik im Integrationsbereich |
|||
Muhammet Musa BUDAK Uluslararası Kuruluşlar Bağlamında Türkiye’nin Liderlik Tecrübesi: Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü | 18 | ||
ÖzetUluslararası örgütler, halklar, baskı grupları, ulusötesi şirketler, devletler ve bloklar arasındaki ilişkilerin gözlemlenebileceği uluslararası siyasal sistemin yapı taşlarındandır. Bazı organizasyonlar sınırlı rol ve işlevleri yerine getirirken, diğerleri daha geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Bu çerçevede Türkiye'nin, uluslararası ilişkilerde siyasi veya askerî iş birliğinden ziyade görece daha az önemli olarak değerlendirilen ekonomik iş birliğini merkeze aldığı açıkça görülmektedir. SSCB'nin dağılması tüm dünya için olduğu kadar Türkiye açısından da yeni bir dönemi ifade etmektedir. Eski Doğu Bloku ülkeleri, iki kutupluluğun getirdiği kısıtlamalar ortadan kalktığı için dünyanın geri kalanı ile iş birliğini geliştirmeye çalıştı. Benzer şekilde Türkiye’de bu dönemde uluslararası politikada yeniden konumlanma arayışına girdi. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatının (KEİ) kuruluşu bu arayışların tabii bir sonucu olarak 1990’ların başında ortaya çıktı. Bu makalede KEİ’nin kurulması ve Türkiye'nin bu kuruluşun oluşumunda başrol oyuncusu olarak gösterdiği çabalar incelenmektedir. Bu çerçevede, uluslararası örgütlerin ortaya çıkması, bölgesel iş birliği ve bölgeselcilik tartışmaları gözden geçirilecektir. Anahtar Kelimeler: Uluslararası Kuruluşlar, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Bölgeselcilik, Türkiye, Rusya PDF Dosyası: Uluslararası Kuruluşlar Bağlamında Türkiye’nin Liderlik Tecrübesi: Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü |
|||
Özdemir AKBAL ABD’nin Askeri Güç Uygulamasının Dönüşümü | 32 | ||
ÖzetSistemik Uluslararası Politika Teorisi (SUPT) devletlerin uluslararası siyasal yapıda nasıl etkileştiğini açıklamaya çalışmaktadır. Etkileşim ifadesi işbirliği ve çatışma olarak açıklanabilir. Bu açıdan SUPT askeri güç uygulamalarını dış ve uluslararası politikanın bir aracı olarak değerlendirmektedir. Bu çalışmada uluslararası siyasal yapının ABD’nin askeri gücünün dönüşümünü nasıl etkilediği sorusu tahlil edilecektir. Uluslararası siyasal yapısının eşitleyici ve kısıtlayıcı niteliği sistemik yapıda etkin olan birimler için eşit bir ortam üretir. Bu yüzden yapıda eyleyen her birim, dönüşüm ve değişimlere ihtiyaç duyar. ABD, uluslararası siyasal yapıda eyleyen bir birim olarak, güvenliğini azami seviyeye çıkarabilmek için değişim ve dönüşüme ihtiyaç duymuştur. Bu itibarla ABD’nin askeri güç uygulamalarının Vietnam Savaşı sonrasında değişmeye başladığı söylenebilir. Bu dönemden itibaren ABD askeri güç uygulamalarını daha fazla özel ve örtülü operasyonlar yaparak ve müttefiklerini destekleyerek yürütmüştür. Anahtar Kelimeler: Sistemik Uluslararası Politika Teorisi, ABD Askeri Gücü, Vietnam Savaşı, Soğuk Savaş, Uluslararası Siyasal Yapı. PDF Dosyası: ABD’nin Askeri Güç Uygulamasının Dönüşümü |
|||
Sinem YÜKSEL ÇENDEK ve Armağan ÖRKİ Arap Baharı Sürecinde Libya, Suriye ve Yemen’de Yaşanan İç Savaşlar: Karşılaştırmalı Bir Çözümleme | 42 | ||
ÖzetTunus’ta bir gencin kendisini ateşe vermesiyle başlayan ve Arap Baharı olarak isimlendirilen toplumsal olaylar, Orta Doğu’nun birçok ülkesini etkilemiştir. İrili ufaklı gösterilerin çoğu barışçıl şekilde başlamış; ancak farklı nedenlerle kiminde şiddet olayları da gözlemlenmiştir. Bu olayların en kanlı örnekleri Libya, Suriye ve Yemen’de gerçekleşmiştir. Olaylar sosyal, ekonomik ve politik nedenlerle büyüyerek birer iç savaşa dönüşmüş ve bu çatışmalara yabancı güçler doğrudan ya da dolaylı olarak katılmıştır. Bu çalışmada, Libya, Suriye ve Yemen’de yaşanan iç savaşlara odaklanılarak neden-sonuç ilişkisi kurulmaya çalışılmıştır. Arap Baharının anlaşılabilmesi için ilk bölümde üç ülkenin toplumsal, politik ve ekonomik durumları incelenmiştir. Sonrasında ise, dış müdahalelere ve desteklere yer verilmiş ve Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren terör örgütlerinin güvenlik zaaflarından yararlanarak nasıl güç elde ettikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca komşu ülkelerin tüm bu süreçten olumsuz yönde etkilendiği Türkiye örneğinde belirtilmiş ve sonuç olarak iç savaşların sadece üç ülkeyi etkilemediği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Arap Baharı, İç Savaş, Libya, Suriye, Yemen PDF Dosyası: Arap Baharı Sürecinde Libya, Suriye ve Yemen’de Yaşanan İç Savaşlar: Karşılaştırmalı Bir Çözümleme |
|||
Ahmet BÜLBÜL Tarihsel Ahlâkî Sorumluluk Bağlamında Batı Almanya’nın İsrail Politikası: Altı Gün Savaşı Örneği | 59 | ||
ÖzetFederal Almanya ve İsrail aralarındaki ilişkileri “onarma/normalleştirilme” amacıyla 10 Eylül 1952 tarihinde Lüksemburg Anlaşması’nı imzalanmıştır. Böylece Batı Almanya ve İsrail arasındaki ilişkiler sadece “Holokost’un” gölgesinde kalmamış siyasal, ekonomik ve askeri alanlarda nevi şahsına münhasır bir şekilde gelişmiştir. İsrail devletinin varlığının korunması ve “güvenliğinin” sağlanması Federal Almanya Cumhuriyeti’nin “tarihsel ahlaki sorumluluk politikası” çerçevesinde bu ülkenin dış politikasının en önemli bileşeni olarak yer almıştır. Bu öncelik Bonn’un Tel Aviv ile olan ilişkilerinin keyfiyetini “özel ilişki” olarak tanımlamasına neden olmuştur. Bu makale, Batı Almanya ve İsrail arasındaki ilişkiler bağlamında “Altı Gün Savaşı” sırasındaki Bonn’un izlemiş olduğu politikaları mercek altına almaktadır. Anahtar Kelimeler: Federal Almanya Cumhuriyeti, İsrail, Almanya-İsrail İlişkileri, Tarihsel Ahlaki Sorumluluk, Altı Gün Savaşı PDF Dosyası: Tarihsel Ahlâkî Sorumluluk Bağlamında Batı Almanya’nın İsrail Politikası: Altı Gün Savaşı Örneği |
|||
Interview | |||
Erkinbek DJOROEV ve Mirbek OKENOV Egemendik Derneği Başkanı Erkinbek Djoroev ve Egemendik Derneği Genel Sekreteri Mirbek Okenov ile Türk-Kırgız İlişkileri Üzerine Söyleşi | 78 | ||
SöyleşiEgemendik Derneği Başkanı Erkinbek Djoroev ve Egemendik Derneği Genel Sekreteri Mirbek Okenov ile Türk-Kırgız İlişkileri Üzerine Söyleşi Konuklar: Erkinbek DJOROEV ve Mirbek OKENOV |
|||
Rezensionen | |||
Fritz NEUMARK Boğaziçine Sığınanlar | 81 | ||
Kitap TahliliFritz NEUMARK, Boğaziçine Sığınanlar, (Çev.) Şefik Alp Bahadır, Kopernik, İstanbul 2017, ISBN: 9789752439139 Yazar Adı: Taner KARAKUZU, İlker LİMON PDF Dosyası: Fritz NEUMARK, Boğaziçine Sığınanlar |
|||
Hasan KAYALI Jön Türkler ve Araplar Osmanlıcılık, Erken Arap Milliyetçiliği ve İslamcılık 1908-1918 | 85 | ||
Kitap TahliliHasan KAYALI, Jön Türkler ve Araplar Osmanlıcılık, Erken Arap Milliyetçiliği ve İslamcılık 1908-1918 (Çev.) Türkan Yöney, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2018, ISBN: 6052953303 Yazar Adı: İlker LİMON, Taner KARAKUZU PDF File: Hasan KAYALI, Jön Türkler ve Araplar Osmanlıcılık, Erken Arap Milliyetçiliği ve İslamcılık 1908-1918 |